Near East Bank Özel Bankacılık Birimi, finansal hedefler doğrultusunda müşterilerin yatırım stratejilerini izleyerek, yenilikçi ve kişiselleştirilmiş yatırım ürün ve hizmetleri sunma, müşteri gizliliği önde tutularak özel müşteri ilişkileri yönetimi ile hizmet vermekte.
Bu yıl 2022’nin ilk üç çeyreğinde piyasalarda yaşanan hareketli dönemin yılın son çeyreğinde de aynı şekilde hareketli geçmesini ön gören Near East Bank Özel Bankacılık Birimi, yatırım ve finansman stratejileri konusunda yıl sonuna kadar naktin nasıl değerlendirilebileceği konusunda müşterilerine önemli bilgileri aktararak hangi yatırım araçlarını kullanabileceklerine dair önemli tüyoları paylaştı.
Near East Bank Özel Bankacılık Grup Müdürü Esra Manyera, Covid-19 pandemisi ile birlikte dünya ekonomisini etkileyen faktörleri de göz önünde bulundurarak özellikle Rusya-Ukrayna savaşı kaynaklı enerji arz sıkıntısı ve maliyet artışları tüm dünya ekonomilerine etkisini, ABD ve İngiltere öncülüğünde birçok ülke de ekonomide ılımlı daralmayı göze alarak enflasyonun kontrol altında tutulmasının hedeflendiğini ve faiz artışları yapmakta olunduğunun altını çizdi.
Manyera; “ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği tarafında faiz artışlarının devamı konusunda tavırlar devam etmekte iken bu ülkelerden farklı olarak Türkiye piyasalarında yüksek enflasyona rağmen TCMB büyümeyi teşvik etmek amacıyla farklı bir yol izleyerek uzun süre aynı seviyede tuttuğu faiz oranını Ağustos ayı itibariyle 100 baz puan indirerek %13 seviyesine çekmişti. Ağustos ayı itibariyle Yıllık TÜFE oranının %80.21 ile 24 yılın rekor seviyesinde olduğu, yılsonu enflasyon beklenti anketlerinin %70’ler seviyesinde olduğu bu dönemde, faiz indirimi sonrasında TL Reel faizinin daha derin negatife gerilemesiyle birlikte USD -TL kuru 18 seviyelerinin üzerinde tarihi rekoru olan 18,40 seviyelerine yakın seyretmeye başlamıştır. Türk Lirasında Reel faizlerin düşüşe devam etmesi yatırımcıların TL ye yatırım yapmakta çekimser davranmasına yol açmaktadır.
Yılın son çeyreğinde piyasaları etkilemesi beklenen 21-22 Eylül’de gerçekleşmesi beklenen Fed toplantısı piyasalarda yine oynaklığın ve stresin devam etmesine sebep olmaktadır. Doların güçlü seyri ve FED’den bu ay da beklenen 75 baz puanlık faiz artışının 2 yıllık gösterge niteliğindeki ABD devlet tahvili getirisi %3.5 seviyelerinden neredeyse 15 yılın zirvesinde işlem görmekte, Eylül ayının volatiliteye ve sürprizlere açık bir dönem olması beklenmektedir.
Diğer taraftan Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafı ve İngiltere tarafında izlenecek politikalar da piyasalar tarafından yakından takip edilmektedir. Yükselen enerji fiyatlarının, Euro Bölgesi'nde halihazırda rekor seviyelerde olan ve hızla çift haneli rakamlara yaklaşan enflasyonu daha da artırması beklenmektedir. Bu nedenle de Avrupa Merkez Bankası 24 yıllık tarihinde ilk kez 75 baz puanlık faiz artışına gitmiş ve önümüzdeki toplantılarında da faiz artışına devam edebileceği mesajını vermiştir.
Doların getirisi ile ters korelasyona sahip kıymetli madenler ise son haftalarda olumsuz bir seyir izlemektedir. Örneğin; altının ons fiyatı, kısa bir süre önce 1,800 dolar seviyeleri üzerine yükselmesinin ardından son zamanlarda 1,720 dolar seviyelerinde seyretmekte, değerli metallerden Gümüş de satış baskısı altında kalarak kısa süre önceki ons fiyatı olan 20,80 dolar seviyelerinden 18,50 dolar seviyelerine gerilemiş ve geçmiş dönemlerine göre oldukça düşük seviyelerden işlem görmektedir.” dedi.
Ve 2022 yılının sonuna kadar yatırım ve finansman stratejilerinde mevcut durumların ve gelecek tahminlerinin dikkate alınarak, yatırım yapılacak ürünlerde çeşitlendirme yapılarak, riski dağıtarak yatırım yapılmasında fayda olacağının altını çizen Özel Bankacılık Grup Müdürü Esra Manyera yıl sonuna kadar değerlendirilebilecek ve öne çıkacak önemli finansal ürünleri aktardı;
“2022 yılı için Türkiye’de Kur Korumalı Mevduat TL enstrümanları arasında aktif kullanılan bir finansal ürün olarak ön plana çıkmakta iken KKTC ‘de ise TL cinsinden Şirket bonoları TL mevduata alternatif olabilecek ürünler olarak ön plana çıkmaktadır. Ancak yine de TL yatırım araçları son dönemde reel getirinin negatife dönmesiyle birlikte sınırlı bir getiri imkanı sunabilmektedir.
Döviz Yatırım veya Döviz bazında fiyatlanan Eurobond’lar, döviz cinsinden getiri sunan Şirket Finansman Bonoları yatırımcılar açısından şu anda tercih edilen yatırım araçları olarak ön plana çıkmaktadır.
Özellikle dolardaki kuvvetlenmeye bağlı hareketler son dönemde dikkat çekmekte ve pozisyonların bu yönde alınmasına yol açmaktadır.” dedi.
Ayrıca Altın ve Gümüşteki satış baskısı azaldığı noktada, uzun vadeli yatırım aracı olarak düşünülebilecek kıymetli metallerden güvenli liman olarak görülen Altın ve Gümüş’e de portföy çeşitlendirmek adına belli seviyelerden girişler yapılması için seviye takip edilmesinde fayda olacağını ekleyen Manyera;
“Piyasaların hareketli olduğu dönemlerde özellikle farklı para birimleri arasında anlık geçişi mümkün kılan esnek vadeli hesaplara yatırım yapmak da mantıklı bir karar olarak görünmektedir. Bankamızda mevcut bir ürünümüz olan Değişken Hesap adlı ürünümüz bu esnekliği müşterilerimize sunmakta, piyasanın hareketli olduğu bu dönemde vade günü beklemeksizin para birimleri arasında geçiş imkanı sağlamaktadır. Para birimleri arasındaki oynaklığın yüksek olduğu bu günlerde esneklik sağlayan bu tarz finansal ürünler bir avantaj olarak karşımıza çıkmaktadır.
Son derece hareketli bir yılın son çeyreğinde girdiğimiz bu günlerde global gelişmeleri takip ederek temkinli bir şekilde ve portföy çeşitlendirerek yatırım kararı almakta fayda olacaktır.” diyerek sözlerine ekledi.
Near East Bank, müşterilerin ihtiyaçları doğrultusunda ürünleri zenginleştirerek; Altın ve Gümüş İşlemleri, Forward İşlemleri, Prestij Hesap ve Değişken Hesap (Switch Account) ürünleri gibi yatırım amaçlı ürünlerin yanı sıra, avantajlı faiz oranlarıyla uzun vadeli yatırım imkanı sunan Eurobond gibi ürünleri ile de müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor.